Veba, Cezayir’in Oran adlı şehrinde, aniden patlak veren ve hızla yayılan ölümcül bir veba salgını ile başlar. Şehirdeki insanlar, önce hastalığın gerçek tehlikesine inanmazlar, ölüm oranları artmaya başlayınca, durum ciddiyet kazanır. Salgın, şehrin karantina altına alınmasına ve insanların hayatlarının bir anda değişmesine yol açar. İnsanlar evlerinden çıkamaz, sosyal düzen çöküntüye uğrar ve yaşam alışkanlıkları temelden değişir.
Camus, Veba‘yı bir varoluşsal kriz olarak sunar. İnsanlar, ölümle karşı karşıya geldiklerinde ne yapacaklarını, hayatlarını nasıl anlamlandıracaklarını, iyi ve kötü arasındaki sınırları nasıl çizeceklerini sorgularlar. Bir yandan insanın ölüm karşısındaki acizliği, diğer yandan da insanın bu acizliğe rağmen kendi yaşamını savunma çabası eser boyunca önemli bir tema olarak işlenir.
Ölümün bizlere verdiği en büyük ders, hayatı sevmenin ve yaşamanın değerini anlamamızdır.
Bir yanıt yazın