Kendime not: Bu yazı, zaman zaman karaladığım birkaç yazının birleşimi. O yüzden biraz karışık olabilir ve o günlerde hissettiklerimi bugün hissetmiyor olabilirim. Az önce bir kitap okudum. Daha başındayım. Öykü, hikaye, roman ya da başka bir şey yazmak isteyip de başından geçmedikçe bunu yapamadığını söyleyen bir yazardan bahsediyor. Daha ilk sayfasında kendime benzettim. 2. paragrafında şöyle bir şey…
Denemeler, Montaigne’in “Ne biliyorum?” sorusuyla yola çıkarak hayatı, bilgiyi, erdemi ve insanın doğasını anlamaya çalıştığı denemelerden oluşur. Eserde; ölüm, dostluk, eğitim, din, politika, aşk, insanın zaafları, mutluluk ve bilgelik gibi pek çok konu üzerine yazılmış denemeler yer alır. Montaigne, bu konular üzerine derinlemesine düşünerek, kesin yargılardan kaçınır ve okuyucusunu da aynı şekilde eleştirel düşünmeye teşvik eder. Dışarda aramayalım…
Yalom’un romanı Nietzsche Ağladığında, 19. yüzyılın sonlarında Viyana’da geçen kurgusal bir hikâyedir. Alman filozof Friedrich Nietzsche ile Josef Breuer adlı bir doktor arasındaki zihinsel ve duygusal çarpışmayı konu alır. Roman, Nietzsche’nin genç Lou Salomé ile yaşadığı platonik ilişkiden aldığı yara nedeniyle hayatının en karanlık döneminde olduğuna inanan Lou’nun, Nietzsche için yardım arayışıyla Breuer’e başvurmasıyla başlar. Lou, Nietzsche’nin içinde…
Sophie’s World, 14 yaşındaki Sophie Amundsen adında Norveçli bir kızın hikayesini anlatır. Sophie, hayatına anlam katacak bir şeyler arayışındadır. Bir gün, posta kutusunda, tanımadığı bir kişiden felsefi sorular ve düşünceler içeren bir dizi mektup almaya başlar. Mektuplar, Sophie’yi filozofların dünyasıyla tanıştırır. Felsefi düşünceler, onu antik Yunan’dan günümüze kadar gelen büyük düşünürlerin düşüncelerini anlamaya ve sorgulamaya yönlendirir. Her mektup,…
Filmin afişlerinde bir din adamı ve bilim adamının çekiştiğini görüyoruz ama asıl önemli olanı görmüyoruz: Bilim adamlarının da en az bağnaz din adamları kadar yobaz olduğu afişlerde yok. Üzülerek izledim. İnsanlığın hikayesidir bu. İlgi alanlarına hitap edeceklerine öneririm. Bence mükemmeldi.
MS. 350li yıllar. O günden bugüne bir şey değişmedi. Paganlar güçlü olduklarını düşündükleri için Hristiyanlara saldırıyor, Hristiyanlar güçlü oldukları için paganlara. İsa’dan yaklaşık 350 yıl sonra Allah’ın dininden hiçbir şeyin kalmadığına şahit olabilirsiniz.. Ne diyebilirim ki, izlemelisiniz. Güçlüler üstün gelmişse bu felaket demektir.
John Oldman, 14.000 yıldan bu yana yaşayan ve yaşlanmayan bir ölümsüzdür. Kulağa ilginç geldiğine eminim ama bu doğru olabilir mi? Tek mekan çekimli ve bol düşündüren ve sorgulatan bir bilimkurgu. Ben Tevrat’la büyüdüm. Karım Kur’an’la. En büyük oğlum ateist. Kızım ise Hinduizm öğreniyor. Oturma odamda neredeyse dinler savaşı yapılacak kadar yer var ama hepimiz “Yaşa ve Yaşat”ı uyguluyoruz.…
