Mükemmel bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Ali Şeriati, bu kitapta, dinin yanlış yorumlanarak nasıl bir baskı aracı hâline getirildiğini eleştirir. Şeriati, halkların, dinin dogmatik ve baskıcı yorumları yerine, insanı özgürleştiren, adaleti ve eşitliği savunan bir din anlayışını benimsemeleri gerektiğini savunur. Ona göre, din; halkı ezen, köleleşmeye zorlayan bir araç hâline geldiğinde, dinin özü tamamen ortadan kalkmış olur.
Dine Karşı Din aynı zamanda bireyin dinle olan ilişkisinin derin ve tamamen kişisel olması gerektiğini ortaya koyar. Toplumu şekillendiren dinî yapılar, birer hiyerarşik ve çıkarcı sistemler olduğunda, gerçek dinin içi boşalmış olur. Kitap, dinî dogmaların ötesinde, bireyi özgürleştiren ve toplumu dönüştüren gerçek dinin ne olması gerektiği konusunda güçlü bir manifesto gibidir.
Din, insanın özgürleşmesinin aracıdır; eğer din, insanı köleleştiriyorsa, o zaman o din değil, bir ideoloji ya da baskı aracıdır.
Tarih boyunca din, dinsizliğe karşı değil; bilakis dine karşı savaşmıştır.
Gerçek din, insanı kendisiyle ve toplumla barıştıran, ona sorumluluk yükleyen, onu özgürleştiren bir güçtür. Her türlü bağnazlık ve baskı, gerçek dinin tersidir.
İnsan, Allah’a olan bağlılığını özgürlüğüyle kanıtlar; eğer bir insan özgür değilse, onun dini de sahte olur.
Bir yanıt yazın