Başlamadan.. Rilke’nin bir sözü var. “Bitirilecek ne çok acı var.” Bu bir bakış açısıdır. Tanrı insana yardım etmesi için insanı ve insanlığı yarattı. Özelden genele bir şeyler karalamak niyetindeyim ya da tersi. Deneyelim bakalım. Here we go 🙂
Ütopya
Bence dünya daha güzel bir yer olacaktı ama bir yerde bazı hatalar yaptık. İpin ucunu kaçırdık ve bu da hatalar zincirine sebep oldu. Şunların cevabını bilen var mıdır? Bizden kaynaklanan ilk hata neydi? Hangi duygunun esiri olduk, bizi kendisine köle yapan en büyük günahımız nedir? O kadar kötü insanlar mıyız gerçekten? Belki. Ama umudumuzu diri tutacak gerekçelerimiz var.
Değişim
İnsan değişir mi? Söz gelimi kendime baktığımda ya da daha çocukken yazdığım karalamalara baktığımda kendimde bir değişiklik göremiyorum. Hep aynı. İlginç olan şu ki birkaç yıl öncesine göre değişmeyen tek fikrim yok. Allah’a bile.. O’na eskiden inanırdım, artık iman ediyorum (inanmak ile iman etmenin arasındaki farkı bir yerlerde söylemişimdir muhakkak).
Fikirlerini değiştirmeyen insanlar hakkında düşünmenizi isterim. Bugünlerde fikirlerini değiştirenleri eleştiriyorlar. Toplum çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da yanılıyor. Politikacılardan bahsetmiyorum.
Neden değişmediğimiz konusunda düşündüm ve vardığım sonuç şu oldu: Çünkü olaylara o anda verdiğimiz tepkilerimiz, hislerimiz aynı. Bize değişmediğimizi düşündürten onlar olmalı. Belki bazı insanlar bazı şeylere karşı bir duyarsızlık geliştirmiş olabilirler ama bu normal olmayan bir şey. Bugün burada normalleri yani olması gerekenleri yazacağım.
İnsanlar
Herkes farklı ve herkes aynı. Herkes kadar farklıyım ve herkes kadar aynıyım. Her birimizin ayrı ayrı çok değerli ve de pek değersiz olduğumuzu düşünüyorum.
Hatalar
Çok fazla yapıyoruz. Bir şeyler öğrenebilmenin yolu buradan geçiyor -onların farkında olmak kaydıyla. Bu fikri beynime ilk kim yerleştirdi bilmiyorum. Bu konuyu abartıyorum. Bildiğim şey, bütün hayatım boyunca insanlara bakış açımın bundan öte olmadığı.
Her kimi dinlediysem onun haklı olduğunu gördüm. İnsan zayıf yaratılmış bir varlık ve tüm olaylara kendi penceresinden bakar. Onları haklı buluyorum ve buna engel olamıyorum. Onları her zaman haklı buluyorum. Onların çok haklı olduklarını düşünüyorum. Sanırım bu yüzden insanlarla münakaşa yapabilme yetisi geliştiremedim. Peki herkes haklı mı? Mümkün değil. Bu konuya döneceğiz.
Gerçekler
Evrensel ahlak kurallarımız olması gerektiğini düşünüyorum. Yaklaşık 200.000 yıldır insan olarak varlığımızı sürdürüyoruz. Kölelikten henüz kurtulduk. Tam olarak değil. İnternetin hayatımıza girmesiyle bir anda çağlar atladık. Son 100 yılda çok şey oldu. Çok şey olacak. Medeniyet olarak güzel şeyler yapacağımızı düşünüyorum. Muhtemelen araya birkaç büyük savaş daha girecektir. Sorun değil, insanlık düşe kalka varılması gereken nihai gerçeklerle öyle ya da böyle tanışacak. Biraz zamana ihtiyacımız var ve bunun için yeterince zamanımız var.
Ahlaksal gelişimden söz etmiyorum. Ahlak bizim her zaman en büyük sorunumuz olacak. Teknoloji insan ahlakını geliştirmeyecek ama birlikte yaşamamızı mümkün kılacak evrensel ahlak kurallarımız olacak. Kurallar söz konusuysa ahlaktan söz edilebilir mi? Bu konuya girmek için henüz erken. İnsanlığın ergenlik çağındayız.
Hatalar
Yine mi sen? Hayatım hatalardan oluşuyor. Kendimi hatalarımdan biliyorum. Öyle çok yaptım ki şimdiye kadar vs. vs. Çoğu zaman deve kuşu gibi başımı toprağın altına saklamayı istedim, ellerimle yüzümü kapatıp sonsuza dek öyle kalabilirdim. Bu mümkün değil tabii. Daha hatanın içindeyken bile hata yaptığımı biliyordum.
Sanırım hepimiz hatayı yaparken bunun bir hata olduğunu biliyoruz. Doğru ile yanlışı bir çocuk bile ayırt edebilir. Ve çok hoşuma gitmese de hataların bedelleri olur, getirileri ve götürüleri.. Hata yapmamak olası değil, hatadan dönmek olası. Bizi “içimizdeki şeytan”dan ayıran bu. İnsanız. Öğrenme şeklimiz bu. Üzülmekle de zaman geçirebiliriz ama bunun mantıklı yararları olmayabilir.
Ergenlik
Keşke bu kadar acı çektirmeseniz kendinize ve keşke anlatabilseydim bazı şeyleri size. Parmağımı şaklattığımda.. Hayır yaşamanız gerekiyor, yaşamalı ve görmelisiniz. Ürperiyorum.
Acı
Acı vardır, bir de fuzuli acı vardır. Rabbim fuzuli acıdan uzak tutsun bizi. Amin.
Para
Money money money. Must be funny. In the rich man’s world. Yani zengin değilseniz pek bir önemi yok. Sahip olduğunuz tüm varlığınızı kaybetseniz bile çok şey kaybetmiş olmazsınız. Fakirliğin en güzel yanı bu olmalı.
Sorunlar
İnsanlarla bazı anlamsal sorunlar yaşıyorum. Düşünsel evrimimiz yavaş ilerliyor. Kendimizi geliştirme aşamasından uzaktayız. Düşünmekten uzağız. Hala evrensel ahlak kurallarımız yok, 200bin yıldır hala yok. Hala milliyetçilik gibi şeylerden konuşuluyor. Bu ne medeniyetsizlik!
Hala takım tutar gibi partiler tutuluyor. Herhangi bir insan tüm kimliğini bir siyasi parti arkasına gizleyebiliyor, sonra her söylediği saçmalık, büyük kalabalıklar tarafından kabul görülebiliyor. Yani çok saçma. Aklımızı başımıza alalım insanlar. Pek zeki değilsiniz. Ama geniş açıdan bakmak zorundayım. Çünkü gelecekte böyle olmayacak ve hepimiz bu geçici dünya hayatını terk etmek zorunda kalacağız. Size önerim giderken yanınıza sizin için gerekli şeyleri almanız. Örneğin öldüğünüzde ırkınızın bir önemi kalmayacak ama ırkçılık gibi saçma sapan ufacık şeyler yüzünden başınız belaya girebilir.
Eleştiri
Herkes herkesi eleştiriyor. Herkes her şeyi eleştiriyor. Sürekli, sonsuz bir eleştiri döngüsü (while(True)). Ben izliyorum. Bazen ilginç geliyor. Artık sıkıcı buluyorum. Hayatın merkezinde kendileri var. Evet bu doğru, sorun şu ki her hayatın bir merkezi var ve merkezler, merkezleri anlamaya çalışmıyor. Ne yapmaya çalışıyor bu insanlar? Anlamaya çalışmıyorlar.
İyilik
Bir insanı yalnızca iyilik kurtarabilir. Bence. Bir tüccarı iyilik de kurtarmayabilir. Tam burada bir öneride bulunmak istiyorum. Her ay vazgeçebileceğiniz bir miktar ayırın ve bu parayı insanlara dağıtın. Hem fakirleşmemiş ve de hem zenginleşmemiş olacaksınız ama kim olursanız olun mutlu olacaksınız (inanıyorsanız, zenginleşebilirsiniz de fakat tüccar aklıyla iyilik yapmak hoşuma gitmiyor, evet mutlu olmak için iyilik yapmak da tüccar ahlakıdır fakat bir yerden başlamamız gerekiyor).
Aşk
Gerçekten mantıklı değil.
Yalnızlık
Bu konu hakkındaki düşüncelerimi kendime saklıyorum. Benden bir tane daha olsaydı, aynı benim gibi biri daha, ona da söylemezdim. Kendime de söylemiyorum. Unutmuş ve bilmiyor gibi yapıyorum ve zaten unutuyorum da ve bilmiyorum da.
Eş
Eşlerin kendilerine özel yaşam alanları olmalı. Bu konudaki fikrimi söyleyeceğim evet. Umarım sorun olmaz. Yukarıda bir yerlerde insan değerlidir demiştim. İnsanın bir insan için yaratılmadığını akıl edebiliyoruz, öyle değil mi? Her neyse. Paylaşımlarınız çok sıkıcı. Hiç ilgi çekici değil.
Milliyetçilik
Zaten bu konuda ne düşündüğüm biliniyor (çok önemsiyorum kendimi, evet). Milliyetçilik. Beni dehşete düşürüyor. Çok primat bir düşünce. Vatanı sevmiyorsunuz. Irkçısınız. Ben değilim. Bu konuda kendime çok saygı duyuyorum. Kendimi şey gibi hissediyorum, böyle çok yükseklere çıkmış ve insanları izliyormuşum gibi hissediyorum. Gerçekten bunu hayal edin, yüksek yerlerden yeryüzünü izlemeyi. Evet bunu yaşıyorum. Bu, 300 yıl sonrasını yaşamak gibi.
Çevresel etmenler, TVler, filmler, diziler, zeka azlığı. Her şey milliyetçiliği yüceltme üzerine. Devlet politikaları. Kur’an’sız ve düşünsüz bir hayat. Keşke düşünselerdi. Düşmezlerdi. Onları anlamaya devam edeceğim. Keşke öyle olmasaydı. Keşke tek ölçütümüz karşıdaki insanın iyi ve erdemli davranışlarda bulunup bulunmaması olsaydı. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Seni. Seni. (Tam burada inşallah aklınıza Bihter geliyordur).
Zeki İnsanlar
Zeka bana göre düşünen insan demek. Beynin bir sınırı yok. Öğrendikçe üzerine ilave yapabiliyorsunuz. Aldıkça alıyorsunuz. Zeka budur, yani çalışmak. Einstein bir şeyi bulmuşsa çok çalıştığı içindir. Zeki olduğu için değil. Yani çok çalıştığı için o işin zekisi olmuştur. Başka işlerin cahili de olabilir. Başka işlerde çok çalışsaydı başka işlerin de zekisi olurdu. Anlatabiliyor muyum?
Şeytan
Sizsiniz bu. Yani biziz, ben de kabul etmeliyim. Bunu kabullenelim. Şeytan insandır. Kur’an’dan ayet getireyim inanmazsanız ama ona da inanmazsınız. Sizi tanıyorum. Çoğu hiç düşünmez. Kafasında soru işareti bile olmaz. Genel olarak cennete gidersiniz inşallah. Sizi pek sevmiyorum. İnsanları seviyorum bireyleri sevmiyorum. İnsanlık kuş bakışı bakıldığında nefesimi kesiyor. Allah’ın eseri çünkü. Allah ne gördü ki sizde? İnşallah ben de görürüm.
İntihar
Biraz daha bekleyemez misiniz? Kalbimden bir şeyler koparıyor bu. Neden olduğunu bilmiyorum.
Mucize
Mucize varsa yoktur, yoksa vardır. Yani her şey bir mucizedir. Dışarıda aramaya gerek yoktur. Beklemeyin. Doğrusu bizim bir çabamız olmazsa hiçbir şey gerçekleşmiyor.
Cehennem
Cehennemin ateş olmadığını düşünüyorum ama çok pis yakacağına eminim.
Neden?
Neden? Yani neden? Neden? Senin nedenin ne?
Evrim
Bunun ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlar. Aklım çıkacak önemine binaen. Bayılıyorum bu fikre. Sevgili Allah’ım nasıl oldu da bu şekilde yaratabildin? Yani maşallah. Çok güzel. Seni anlatamıyorum. Kelimelerim yetmiyor. Bunu öğretmedin mi bize? Aşk olsun mu?
Fikir
Bazı şeyleri anla(t)mak mümkün değil. Aklım almıyor. Belki normal de sayılabilir ama insan normları değil. Yani neden neden sizin düşündüğünüz gerçek olmak zorunda? Neden sizin gibi düşünmeyenlerin yanılabileceğini düşünmüyorsunuz? (Tamam cümle hatalı, bu seferlik böyle kabul edelim). Yani neden sizin dediğiniz doğru olmak zorunda? Yani neden böyle yapıyorsunuz? Neden ihtimal vermiyorsunuz? Neden karşı tarafın her zaman yanılan taraf olduğunda ısrar ediyorsunuz? Neden kendinize bir şans vermiyorsunuz?
Yani neden bilginiz olan konuda konuşma hakkınız var peki bilmediğiniz konuda neden konuşuyorsunuz. Yani neden?
Zaman
Geriye dönme şansımız olsaydı.. Ama yok. Belki vardır, şimdilik yok. Olmayan şeyler hakkında konuşmanın pek bir faydası yok. İleriye gidebilir miyiz peki? Bize yetişmeyecek galiba. Hayattayız. Hayat devam ediyor. Hiçbir şey için geç değil.
Önemli ve Önemsiz
Gerçekten önemli şeyler var. Önemli insanlar var. Takdir edilesi işler var. Ve çok önemsiz şeyler var. Kötülükler var. Savaşlar. Bunlar olması gerekenler. Olması gerekenler olması gerekenlerdir. Olmaması gerekenlerse önemsiz şeylere değer atfediyor oluşumuz. Ucuz olan her şeye fazla önem veriyoruz. Böylelikle herkesin gündemi ucuzluk reyonuna dönüyor ama bir şey söyleyeyim mi ucuz olan onlar değil, sizsiniz, biziz. Sizin değer verdiğiniz şeyler sizin değerinizden başka bir şey değil.
Hitler
Velhasılı kelam konumuzun Hitler ile hiçbir ilgisi yok!
Şükürler olsun.
Bir yanıt yazın